Ey!.. İnsan(cık)lar.
Biliyorum bana çok kızıyorsunuz. Çünkü ben mikrobun tekiyim ve çok kötüyüm.
Siz insan(cık)ları öldürüyorum.
Sizleri; hurafeleriniz, yalanlarınız, şeyhleriniz, ağalarınız, hacı-hocalarınız, haham, papaz, papalarınız, dinleriniz, peygamberleriniz ve tanrılarınızla yüzleştirerek kendiniz ve inandıklarınızla hesaplaşmaya çağırıyorum. Belki COV-19 sopamı yedikten sonra bu hurafe ve yalanlarınızdan kurtularak gerçekleri görüp İNSAN’laşırsınız.
Kainatın en küçücük silahı olarak sana doğrulttuğum COV-19 la; tüm din adamlarınızı susturdum, cami, kilise, sinegog vb tüm ibadetgâhlarınızı kapattım. Renk, sınıf, cins, ülke vb hiçbir ayırım yapmadan hepinizi ağıllarınıza kapattım. Dünyanın en büyüğü, en güçlüsü benim diyen o liderlerinizi saraylarında tutsaklaştırdım. Korku saldım hepsine. Titreyerek bana yalvarıyorlar.
Benim adım COV-19. Ben sizin tanrınız idim. Ama siz beni şeytanınız yaptınız. Ben kainatı yaratırken içindeki bir zerre olarak da seni bir maymun (Homo sapiens) olarak yaratmıştım. Uzun süren yaratma işimden sonra emekli olmaya karar verdim. Kainatımın anahtarını emanet edeceğim bir vekile ihtiyacım vardı. O anahtarın adı akıldı. Seni maymundan İNSAN’a terfi ettirerek kainatımın (evrenimin) anahtarını da sana emanet ettim.
Ama sen; iyiye, güzele, doğruya, haklıya, hukuka, Hakk’aniyet doğrultusunda kullanmayıp bu emanetime ihanet ettin. Verdiğim vekalet tacı olan aklını; kötüye, haksızlığa, hukuksuzluğa, yağmaya, talana, yalana ve yanlışa kullanarak şeytanlaştın.
Oysa o vekalet anahtarı olarak sana verdiğim aklını doğru kullansaydın tanrılaşacaktın.
SEN’ü BEN, BEN’ü SEN olacaktık.
Seni dokuz kez (kolera, veba, domuz gribi, İspanyol gribi, kanser, hiv, deprem, sel, yangın) uyardım ama anlamadın veya dinlemedin.
Ey!.. İnsan(cık)lar.
O burunlarından kıl aldırmayan liderlerinizin benden korktuğu kadar bende sizin içinizdeki birkaç kelaynaktan korkuyorum.
Kim mi onlar?
Onlar hurafe, yalan, hoca, şeyh, haham, papa, papaz ve tüm peygamberleri aşarak bana ulaşmaya ramak bırakmış bilim insanları. Onlar bilim yapıyorlar ama bilimi para-pul, şan-şöhret, han-hamam, saray-şehvet için yapmıyorlar. Onlar bilimi insancıklar için de yapmıyorlar. Onlar bilimi kainat için İNSANLIK için yapıyorlar. İşte ben bu bilim insanlarından korkuyorum. Bir gün bu COV-19 zu imha edecekler biliyorum. Ama ben o zamana kadar sizin ve yönetenlerinizin defterini dürerek kainata yaptığınız kötülüklerin bedelini ödeteceğim.
- Açlıktan ölen insanları görmeden koşu bandında yağlarını eritenleri bitirmeden bitmeyeceğim.
- Dünyadaki 600 milyon obezitliyi bitirip, dünyadaki 1.4 milyar aç insanı doyurmadan gitmeyeceğim.
- Sokaklarda yaşayan ve yatan milyonlarca evsiz varken, yalnız İngiltere’de 8 evi olan Moodannaları, 66000m2 lik, 150 milyon dolarlık evde yaşayan Bill Gatesleri ve 1001 odalı saraylarda yaşayanları bitirmeden bitmem ve gitmem.
- Her yıl dünyada açlıktan ölen 20 milyon çocuğu görmeden tıksırıncaya kadar ziftlenen, gardıropları dolu olduğu halde çıplakları görmeden ve durmadan alış-veriş yapan, el kadar iç donuna 499 dolar verenleri bitirmeden gitmeyeceğim.
-
- Haksız, hukuksuz, adaletsiz bu vahşi kapitalizminizi eşitlikçi komünizme çevirmeden gitmeyeceğim.
- Ey! derisi ak, vicdanı kara kapitalist, bu resimdeki akbaba sensin.
- Ey! cov-19 aşı ve ilacını önce Afrikalılarda deneyelim diyen, sözde bilim adamı, özde kapitalizmin iti yaratık, bu resimdeki akbaba sensin.
-
Bazılarınızın; biz yoksul insanlarız, yukarıda saydığın suçların hiç birini yapmadık. Peki bizden ne istiyorsun YÜCE TANRIM? Dediğinizi biliyorum. Hemen söyleyeyim ki, sizde tüm bu haksızlıklara, hukuksuzluklara ve namussuzluklara karşı hiçbir şey yapmayarak seyrettiniz.
Unutmayın ki; haklıyla-haksız, yanlışla-doğru, yalanla-gerçek, namusluyla-namussuzluk karşısında yansızlık, tarafsızlık olmaz, olamaz. Bu durumlardaki tarafsızlıklar kişileri doğrudan haksızın, yalancının, hukuksuz ve namussuzun tarafı yaparak onlarla aynılaştırır. Yalan, yanlış, haksızlık, hukuksuzluk ve namussuzluklarla dövüşecektiniz ama siz seyrederek onların safında yer aldınız. Onlar gibi, onlar kadar siz de suçlu ve günahkarsınız.
Evet İnsan(cık)lar. Ben bir Kızılbaş – Alevi Tanrısıyım. Cov-19 la hulul ederek size geldim.
Ben tanrınız olarak şimdiye kadar hiç kimseyi elçi veya tebliğci olarak göndermedim. Size hiçbir kitap ve ayet de göndermedim. Bundan sonra da ne elçi, ne mehdi ne de Mesih göndermem. İlk ve son defa olarak anahtarınızı doğru kullanmanız için bu ikazı size bildirerek uyarmak için bir ikazcı görevlendirdim. Onun görevi de bir defa ile bu tek görevle sınırlıdır. Benim size verdiğim anahtarda (akıl) her şey var. Siz yeter ki onu doğru kullanın. Benden size bu son uyarıdır. Ben kainatımı yaratırken tüm insanlara ve diğer türlere yetecek kadar rızk yaratmıştım. Ama siz insancıklar suları buharlaştırıp dereleri ve gölleri kurutarak, toprağı çölleştirerek, doğayı açgözlülükle mahvettiniz. Açlara ve yoksullara gözünüzü kapatarak tonlarca yiyeceği çöpe döktünüz. Silahlanmak için milyarları harcarken sağlık ve açlık için kılınızı kıpırdatmadınız. Her yıl ekonomilerinizi ne kadar dikey büyüteceğinize odaklanıp yatay büyüme (genişleme-genelleştirme) yi unuttunuz. Yok ettiğiniz tüm ırkları (insan, hayvan, bitki vd), kuruttuğunuz tüm göl ve nehirleri, kirlettiğiniz tüm denizleri ve tüm doğayı size emanet ettiğim hale getirmek için hemen işe başlamalısınız. Size verdiğim anahtarı (aklı) doğru kullanarak evrenimi ilk yarattığım hale dönüştürerek ihanetinizi tedavi ve telafi etmelisiniz. Ya insanı Kamil olup EN EL HAKK, yaparak bana gelir benleşirsiniz. Ya da ben sizi cov-19 ve diğer silahlarımla vurarak maymuna (aslınıza) çeviririm.
Takdir, teyid ve keyif sizin.
KIZILBAŞ-ALEVİ TANRISI ADINA
İkazcı-Dersimli Çoban