Yüzyıllardır hemen tüm yönetenler ve dinler tarafından Alevilik kötüleniyor. Alevilik kötülenirken, Alevilerde zındık, kafir, dinsiz, mürteci vb hakaretlerle her çağda önce aşağılanıyor ardından katlediliyorlar. Tam onlar (Koçgiri, Dersim, Malatya, Maraş, Çorum, Sivas, Gazi vb. katliamlar) geride kaldı affedelim ve unutalım derken yeni teşebbüsler geliyor. Geçtiğimiz haftalarda ve aylarda; Maraş, Adıyaman, Çorum, Malatya ve İzmir’de Alevi evlerine x (çarpı) işaretleri konulup, korkutularak tehdit edildiler.
NEDEN ALEVİCİLİK YAPACAĞIZ?
Asırlardır süren bu Alevi katliamlarının kendiliğinden durmayacağı aşikardır. Kendiliğinden olmayacak son bulmayacak bu vahşetleri ve tehlikeleri ancak kendimiz durdurabiliriz anlayışının pratiğe yansıtılmasıdır bu site organizasyonu. Hemen baştan belirtelim ki; bizim Aleviciliğimizin dincilik ve mezhepçilikle ilgi alakası yoktur. Bizim Aleviciliğimiz; yüzyıllardır Alevi kimliğimize ve kişiliklerimize karşı devam eden baskı, zülüm, karalama, hakaret ve katliamlara karşı bir savunmadır. Bunlar bittiğinde bizim Aleviciliğimiz de biter.
BİR AFRİKA ATASÖZÜ DİYOR Kİ; “Aslanlar kendi tarihlerini yazıncaya kadar, tarih hep avcıların yalan ve yanlışlarla dolu kahramanlık hikayeleriyle dolu kalacaktır.”
Bu sözü Alevilere uyarlarsak; “Aleviler kendi tarihlerini doğru yazmadıkları sürece düşmanlarının yalan, iftira, karalama ve katliamlarına maruz kalacaklardır.” MY
Bu katliam ve vahşetlerde en büyük pay ve sorumluk devlet yönetimlerinde olmakla beraber, Aleviliklerini gizleyen, saklayan, korkan, kaçan, dönen ve dönek Aleviler de büyük ölçüde sorumludurlar.
NE ZAMANA, NEREYE KADAR ALEVİCİLİK?
• Sus(turul)an saklanan Aleviler seslenip, konuşuncaya, açıklayıncaya ve göğüslerine vurarak BEN ALEVİYİM DEYİNCEYE kadar ALEVİCİLİĞİMİZ SÜRECEK.
• Yok sayılan Aleviler var oluncaya kadar, Bilinmeyen Alevilik bilininceye, bildirilinceye kadar BİZİM ALEVİCİLİĞİMİZ DEVAM EDECEK.
• Alevi olanlar korkmadan, saklanmadan ve saklamadan; “Ben Aleviyim, ben de Aleviyim rozet, kolye, bilezik, bileklik vb ile dolaşıncaya kadar ALEVİCİLİK yapacağız.
• Bu bir Alevi manifestosu olarak ALEVİFESTO’dur.
• Uyutulmuş ve halen uyuyan Alevilere, Aleviliğin ticaretini yapan Alevi tüccarları tarafından satılmış. çalınmış ve çarpıtılmış Aleviliğe, Kürtlerin Kürtleştirmeye, Türklerin Türkleştirmeye çekiştirdikleri Alevilere bir uyanış ve diriliş manifestosudur.
- Türkmenleri (Türkçe konuşan Aleviler) Türkleştiren, Kırmançları (Kırmanci=Zazaca=Dersimce=Deylamice) konuşan Alevileri Kürtleştiren algı operasyonu ve kültür faşizmi bitinceye kadar Alevicilik yapacağız.
• İnsan aklı aynı zamanda onun kanatlarıdır. Kanadın birinde bilim, diğerinde hümanizma yüklüdür. Hurafeleri gerçek gibi öğretmek yapılacak en korkunç kötülüktür. Masallar masal, efsaneler efsane olarak anlatılmalıdır. Boş inançları gerçek diye göstermek tehlikelidir. Bunları 1800 yıl önce söyleyen ilk Alevi analarından HYPATİA’dır.
ALEVİ ANASI HYPATİA (MS. 2. YY da İskenderiye’de yaşamış düşünür, matematikçi, filozof kadın.) “Yanlış da olsa düşünmek, hiç düşünmemekten daha iyidir.” Sözü ona aittir.
Farklı kimlikleri (Ermeni, Kürt, Alevi, Hristiyan vb) nedeniyle baskı şiddet vd yollarla dışlanarak ötekileştirilenler bu kimliklerinden kaçarlar. Bu özgün kimliklerinden kaçan insanlar kendilerinden de özlerinden de kaçarlar. Bu kaçış uzun yıllar sürünce de zamanla asimile ve yok olurlar. Aleviyse sunnileşerek, kırmanç ise Türkleşerek aslını unutur. Karadeniz’in Çepni Alevileri en kalabalık alevi kitlesi olmasına rağmen günümüzde tamamen yok olmuşlardır. Günümüz aleviliğinin en önemli bir kısmını da bu kendi olmaya çalışan alevilerle kendinden kaçan alevilerin mücadelesi olarak geçiyor. Bizans ve Osmanlı ile gelip TC ile devam eden Kızılbaşlığa; dinsiz, zındık, mürtedi, kafir, mum söndüren, katli vaciptir vb iğrenç iftira ve aşağılamalar günümüzde de Alevilerin kapılarına katledilecekler olarak X işaretine dönüşerek devam ediyor.
Yukarıdaki baskı ve karalamalardan korkarak saklanarak Aleviliklerini inkar eden Alevilerin bunda sorumlulukları büyüktür. Saklandıkça, gizlendikçe baskı, iftira, karalama ve katliamlar artacaktır. Sus(turul)an Aleviler seslenecek. Konuşacak. Görünmeyen Aleviler görünecek ve görünmeyen, görülmeyen Alevilik görülecek. Yok sayılan alevilik ve Aleviler var olacak. Açıklandıkça, sahiplenildikçe aklanıp akacaktır.
6K:
1. Karşılaşmak
2. Konuşmak.
3. Kavuşmak.
4. Karışmak.
5. Kaynaşmak.
6. Kardeşleşmek.
Kısa bir süre önce İzmir’de kapısı işaretlenen Alevi bir anne.
NASIL BİR ALEVİCİLİK YAPACAĞIZ?
Bizim Aleviciliğimiz mezhepçilik veya dincilik değildir. Alevilik büyük oranda androponidir. Aleviler de filantropisttir. Yönteminde, savaş, silah, şiddet yoktur. Hünkar’ımızın (Bektaşı Veli) yolundan gideceğiz. Gönülleri fethedeceğiz. Akıllara gireceğiz. Uyuyanlarımızı uyandıracağız. Korkaklarımızı yüreklendireceğiz. Dönenlerimizi döndüreceğiz. Düşenlerimizi kal(kın)dıracağız. Asimile olanları asıllarına rücu ettireceğiz. Saklananlarımızı açıklayacağız. Bilmeyenlerimizi bilgilendireceğiz. Kaçanlarımızı geri getireceğiz.
Hünkar Bektaşi Veli
ALEVİLERDE 4U
1- Uyuyan Aleviler Uyandırılmalı.
2- Unutan Alevilere Hatırlatılmalı.
3- Uyutan Aleviler Aşılmalı, Silinmeli.
4- Uyandıracak Aleviler Çalışmalı.
Aleviler ve Alevilik artık birilerinin (CHP-DSP-ÖDP-SHP –PKK-MKP-TİKKO vb) arka bahçesi olmamalılar. Hiçbir kişi ve kurumun arkasından yürümemeli. Kurumların ve yapıların üzerine, önüne geçmeli. Artık arkasından yürüdüklerimiz ardımızdan yürümeli. Birilerini peşinden gitmeyi bırakmalı ve artık birileri Alevilerin yolundan ve peşinden gelmeli, getirilmeli.
AKO ve HAKO: AKO (Alevi Kurtuluş Ordusu); Tamamen fikir ve bilim ordusudur.
HAKO (Hünkar’ın Alevi Kurtuluş Ordusu) Bu ordunun görevi önce Hünkarımızı Hac’dan ve hacılıktan kurtararak arındırarak Pirimizi kurtarmak ve sahiplenmektir. Osmanlı’dan beri ve günümüzdeki Hacı Bektaşi Veli’nin Alevilik ve Alevilerle hiçbir ilgisi yok. Osmanlının türettiği değiştirerek ‘Hacı” yaparak (hiç hacca ve Arap coğrafyasına ayak basmadığı halde) düzene entegre ettiği zattır.
Hararet nardadır sacda değildir
Keramet baştadır tacda değildir
Her ne arar isen kendinde ara
Kudüs’te Mekke’de hacda değildir.
Diyen kendi sözlerine rağmen Hünkar’ı Arabistan’a götürüp hacı yapan anlayışın Alevilikle ve Hünkar Bektaşi Veli ile ilgisi yoktur. Babai savaşlarında kardeşi Menteş’i şehit verip kendisi de yaralı kurtularak Suluca Karahöyük’e gelip dergahını kurduktan sonra; artık kılıçla, kanla, savaşla ve toprak fetihleriyle yayılmak yok dedi. Bundan böyle ülkeleri değil, ülkelerdeki insanların gönüllerini fethedeceğiz. Bunu da kanla kılıçla değil, iyilik, güzellik, doğruluk, barış ve sevgi ile yapacağız dedi ve kalan tüm ömründe de bunu uyguladı. İşte bu Aleviliğin miladıdır. Alevilerin Hacı Bektaşi Velisi yoktur. Piri Piran konumunda saygın yeri olan HÜNKAR BEKTAŞİ VELİ’si vardır. Hünkar’ın Bektaşilik diye de ne bir derdi ne de bir davası olmuştur. Hünkar’dan 200-300 yıl sonra uydurulmuş iktidar yalanları olup maalesef günümüzde de devam etmektedir. Düzenin Hacılaştırdığı Hünkarımızı geri alıncaya, hacıyı tekrar Hünkarımız, pirimiz yapıncaya kadar mücadelemiz sürecek.
“Hakikata inanmamak Hak’ka inanmamaktan dah büyük günahtır.” Mehmet Yürek
Aleviliğin kuramı hümanizmdir. Aleviler hümanisttir. Her alevinin hedefi üstün insan (İnsanı kamil) olmaktır. 3 tür Alevi vardır.
1. Alevi doğanlar. (Bel Alevileri, doğma Aleviler)
2. Alevi olanlar. (El Alevileri, olma Aleviler)
3. Alevi kalanlar. (Yol Alevileri. Alevilik yolunu sürerek alevi kalanlar. Yaşam biçimleri Alevilik olanlar.) Asıl olan Alevi kalmaktır.
Diline, boğazına beline hakim ol. ANAKHARSİS (MÖ-650) Kafkas İskitlerindendir. Atina’ya giderek aklı ve felsefesiyle Antik Yunan’ın en büyük 7 bilgesinden biri olmuştur. Bu sözü söylediğinde; Hz. Muhammed ve Hz. Ali’nin doğmasına 1000 yıl, Hünkar Bektaş’ı Velin doğmasına da 1500 yıl vardı.
Özetlersem; Alevilik ve Dersimlilik benim seçimim ve tercihim olmayan kimliklerimdir. Sizler bu iki kimliğime söverek, döverek, sürerek ve kırarak yok etmeye çalıştınız. Beni de; sarılarak, sahiplenerek, tanımlayarak, tanıtarak ve savunarak Alevici ve Dersimci olmaya mecbur ve mahkum ettiniz. Sizin bu dışlamanız ve horlamanızla Aleviliğimiz Aleviciliğimize, Dersimliliğimiz Dersimciliğimize dönüştü. Artık Aleviliğimiz Dersimliliğimiz, Dersimliliğimiz de Aleviliğimizdir.
ALEVİLER ALEVİCİLİK YAPMALIDIR.
• Herkes Alevileri Alevi olarak doğru anlayana kadar,
• Alevilere sapkın, zındık, mürteci, kafir vb küfür ve hakaretlerden vazgeçinceye kadar,
• Alevilerin kapılarına X işareti koymaktan vaz geçirilinceye kadar,
• Koçgiri, Dersim, Madımak, Maraş, Çorum, Malatya, Gazi Mahallesi vb Alevi katliamlarından vazgeçirilinceye kadar.
• Gerçek Aleviye (İnsanı Kamil=Üstün İnsan) baktıklarında Tanrıyı, Tanrıyı aradıklarında gerçek Alevinin görülmesi sağlanıncaya kadar.
• Irkçılık, ulusalcılık, dincilik, mezhepçilik, milliyetçilik yok edilip yerine İNSANCILLIK (Hümanizm) ikame edilinceye kadar.
• Devlet yönetimi dinden, mezhepten, ırktan uzaklaştırılıp eşitlik, özgürlük, adalet esasına oturtuluncaya kadar.
ALEVİCİLİĞİMİZ DEVAM EDECEKTİR. YOL DA BU, YÖNTEM DE BU. GELENLER BUYURSUN GÖNLÜMÜZ VE KAPIMIZ AÇIK.
1 Yorum