İnsanlığın avcı ve gıda toplayıcılıktan tarım toplumuna geçişi 12-14 bin yıl önce kadınlar ile başladı. Kadın baktı ki erkek çeliği vajinasına girip tohum bırakınca çocuk, meye oluyor ve soyu çoğalıyor bunu toprakta denedi. Yediği yemişin tohumunu çelik çubukla açtığı toprağın karnına sokunca toprağın da doğurduğunu keşfetti. Daha sonra çelikten ağaç dalları dikti. Çelik aşılar vd. yaparak tarım devrimini başlattı. Bu nedenledir ki; ilk tanrı doğuran kadındı. Tarım toplumundan sonra erkek tanrılar kadın tanrıçaları devirerek tanrı kral oldular.
“İlk toprak ekiminde iş kadınlara aittir ve kazma çubuğu kullanılır. Toprakta küçük bir delik açılır ve çelik oraya dikilir. Fakat tohum ekme ve saban kullanımının başlamasıyla birlikte, cinsel eylem ile olan açık benzerlik fark edilince ekme işi erkeğe devredildi. Gerçekten de, Mezopotamya’daki ilk sabanlar toprağı sürerken tohumluyordu. İnsanın üreme ediminin, deyim yerindeyse, bir çeşit kozmik yeniden ifadesi.
Bu bölgede evcilleştirilen hayvanlar öncelikle koyun ve keçiydi, daha sonra büyük sığır sürüleri de evcilleşti. Bunlar ilk kuzey Irak’ın dağlık bölgelerinde, İran’da, güney Anadolu’da (Türkiye) ve Suriye’de beslenmeye başladı.” (Joseph Campbell. “TANRIÇALAR VE TANRIÇANIN DÖNÜŞÜMLERİ”, İthaki y. 4. Baskı, s.64)